Afad’ın 2022’de Yayınladığı Adıyaman Raporu’nda; 19 Mart 2023’te 7,4 Büyüklüğünde Deprem Senaryosu Hazırlandı: “Hasar Riski…
TAMER ARDA ERSİN
AFAD’ın Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adıyaman ile ilgili 2022 yılında yayınladığı raporunda; 19 Mart 2023’te meydana gelecek 7,4 büyüklüğündeki deprem için senaryo hazırlandığı görüldü. Raporda, “Deprem hasar riskinin en yüksek olduğu mahallelerde 7 bin 279 bina ve 59 bin 421 kişi yaşıyor.”
AFAD Adıyaman İl Müdürlüğü tarafından 2022 yılında yayınlanan 2021 İl Afet Risk Azaltma Planı Raporu’nda Adıyaman’da olası bir depreme ilişkin senaryoların hazırlandığı görüldü.
Raporda; “Yapılan analizler sonucunda 20 yılda 5 ve üzeri deprem olma ihtimalinin yüzde 91, 6.1’den büyük depremlerin bölgede olma ihtimalinin ise 100 yıl olduğu hesaplandı. 4.00-4.50 ortasında depremlerin 5 yılda bir, yüzde 75, 10 yılda bir olma olasılığı ise yüzde 91 olarak hesaplandı.
Raporda, Samsat merkezli 5,5 ve Gölbaşı merkezli 7,4 büyüklüğünde iki deprem senaryosu yer aldı. 19 Mart 2023 tarihinde olası bir depremin olabileceğinin belirtildiği “deprem senaryosunda” 5,5 büyüklüğünde olası bir depremle ilgili şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Samsat ilçesi ve köyleri ile çevre belde ve köylerdeki yapıların yıkılması. Alt yapı ve içme suyu hatlarının hasar görmesi. Zeminin alüvyon malzeme olması nedeniyle sıvılaşma ve artan tahribat.”
Raporda, 5,5 büyüklüğündeki depremin afete dönüşmesinin nedenleri arasında ‘kentsel dönüşümdeki yavaşlık, kiriş ve çevren gibi sistemlerde vatandaşların izinsiz yaptığı değişiklikler, açılacak alanlarda karar vericiler’ olduğu belirtildi. imar planlaması yapılırken yeni yerleşim yerleri değerlendirilmeden imar etüdünün sonuçları’ gösterildi.
MART 2023: “ÇOK MÜMKÜN”
Raporda 7,4 büyüklüğünde olası bir deprem için hazırlanan senaryoda 19 Mart 2023 tarihi kullanıldı. Bu büyüklükte bir depremin olma olasılığının “çok muhtemel” olduğu söylendi. Bu beyin sarsıntısı senaryosu için aşağıdaki terimler rapora dahil edildi:
“Yaşam alanlarında mühendislik hizmeti almayan kontrolsüz yapılar var ve yapıların bir kısmı bitişik sınırda. Temel etüdü yapılmamış alanlarda kötü yerine uygun yapılmamış binalar var. İnşaat temel etüt raporunda değerli alan olarak belirlenen alanlarda yüksek katlı yapılaşma… Gölbaşı ilçesinde gölün taşması ve dere ile il merkezinde sel felaketi Taşkın koruma tesisleri ve bentlerin kaybı Cesetler Çamgazi ve Çat barajları hasar gördü.”
“YETERSİZ KURUMSAL BAĞLANTI”
Raporda ayrıca şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Adıyaman ili içinden geçen diri fay sınırları depremin değerini vurgulamaktadır. Yeni imar alanlarında temel özelliklerinin zayıf olması, birçok yapının depreme dayanamaması gibi konular çevresel faktörler açısından oldukça değerlidir. halkın depreme bilinçli olarak hazırlanmaması ve deprem tehdidinin ciddiye alınmaması, mali yetersizlikler, mevzuat ve yönetmelik sorunları, yer seçiminde kurumlar arası bağlantı eksikliği, denetim ve kontrol mekanizmalarının işleyişindeki eksiklikler de önemli konulardır. ekonomik, politik/yasal olarak değerlendirilmesi gerekir segmentler ve diğer hareketli fayların yakın gelecekte sarsıntı üretme potansiyeli yüksektir, bu da amaç-hedef ve hareketlerin belirlenmesinde SWOT analizinin değerini ortaya koymaktadır.
Raporda yer alan analizde, zayıf noktalara ve bekleyen tehditlere dikkat çekilerek şunlar açıklandı:
“Yerel yönetimlerimizde uzman jeofizik mühendislerinin olmaması. Kentsel dönüşüm çalışmalarının yavaş, uzun ve güçlü bir süreçte ilerlemesi. Kurumlar arası bilgi ve bilgi paylaşımının olmaması. toplanma alanlarının yetersiz olması Kırsal alanlardaki yapıların mühendislik hizmetleri Görülmemesi veya ekonomik ömrünü tamamlamış olması Yerleşim yeri seçiminde uygun araştırma prosedürlerinin uygulanmaması Kullanıma ihtiyaç duyulan durumlarda yeterli bütçe ve ödenek ayrılmaması.
Felaketlerle başa çıkmaya istekli olmayı talep eden çok az bilinçli insan. Yeni imar çalışmalarının çok taraflı niteliğini dikkate almamak. Zemin etüdü ve temel jeolojik ve jeoteknik etütlerin üretilmesi aşamasında zeminde çalışan sondajcıların yetersiz bilgisi. Kaçak, kontrolsüz yapılarla uğraşmamak. Özellikle ilçelerde ruhsatsız ve kontrolsüz yapılaşmaların varlığı.
“DASK ORANI DÜŞÜK…”
Müteahhitlerin birçoğunun beceriksizlikleri ve yetersiz eğitim seviyeleri nedeniyle gelişigüzel davranışları. Deprem ve diğer afetlerle ilgili acil bir durumda danışılacak kurum ve kişiler diğer kurumlar tarafından tam olarak bilinmemektedir. Konutlarda afet kiti olmaması. Aile afet planlarının olmaması. Düşük DASK sigortalı oranı. Binalarda onarım ve yenileme işlemlerinin mühendislik hizmeti almadan gerçekleştirilmesi.
“ZOR YER MÜDAHALEYİ ZOR KALIR”
Depremde köprülerin çökmesi durumunda çevre illerden gelen yardımlar akmayacak. Kamu hastanelerinin yetersiz olması, mevcut hastanenin zarar görmesi durumunda sağlık hizmetlerinde aksamalar. Yollar yeterince geniş değil ve kentle temas eden yollar kısıtlı… Depremde oluşacak kaosun yol açacağı krizin nasıl yönetileceği konusunda toplumsal bilinç eksikliği. Meydana gelebilecek bir depremden çevre iller de etkilenecektir. Dağınık yerleşim, afet sonrası müdahaleyi zorlaştırır. Güç iletim sınırları yer altında değildir. İl geneli ikincil afetlerin oluşması için uygun bir coğrafyada yer almaktadır. Sondajsız statik hesap, taşıma kapasitesi, kat sayısı. Çok değerli alanlar var ve bu alanlarda inşaatlar çok ağır. Afet durumunda kamu kurumlarında görev yapan çalışanlar görevlerini yerine getirememektedir. İl genelinde fay sınırlarında yer alıyor ve jeolojik anlamda zeminde tehlikeler var.”
Raporda, Adıyaman’daki binaların durumuna ilişkin şu ifadelere yer verildi:
“Adıyaman Merkez Belediyesi’nden alınan coğrafi koordinatları belli olan yapı stok bilgilerine göre 33 mahallede 31 bin 175 yapı var. Konum parametre haritasına göre İmamağa, Yunus Emre, Mara, Kapcami’de olduğu görülüyor. Adıyaman merkez ilçede bulunan Sümerevler, Alitaş mahalleleri zayıf konum özelliklerine sahiptir.Merkez ilçeye ait maksimum yer ivmesi haritasında ivme maliyeti 0,4g’den büyük olan alanlar ile zayıf tabanlı alanlar bindirme analizi ile birlikte değerlendirildiğinde 1570 binanın acil yapı risk değerlendirmesi yapılması gereken binalar olduğu ve 4 kat ve üzeri olan bu binaların “Yıkıcı bir depremde hasar görebilecek katlarda olduğu da belirlendi. Deprem hasar riski en yüksek mahallelerde 7 bin 279 bina olmasına rağmen 59 bin 421 kişi yaşıyor.”